Kekemelikte Kızılboğa Modeli bütüncül bir yaklaşımdır ve terapi kendi içinde birden fazla konsepti barındırır. Özünde danışana bağlı olmakla beraber terapi dört aşamada tamamlanır ve toplamda bir yıllık bir süreci kapsar. Kurumumuza genellikle il dışından gelenler olduğundan ilk aşamada bir haftalık yoğunlaştırılmış bir program uygulanır. Bu ilk haftanın ardından belirli aralıklarla kontrol görüşmeler devam eder. 

  1. İdentifikasyon evresinde akıcı ve kekeleyerek yapılan konuşma bölümleri farklı açılardan değerlendirilir ve analiz edilir. Bu aşamada amaç kekemelik olgusu ve kişinin kendi kekemeliği üzerine ilk çalışmaları yapmaktır. Sorunun bilimsel ve bilinçli bir şekilde irdelenmesi korkuyu azaltır ve kişinin kendi kekemeliği ile açık bir şekilde yüz yüze gelmesine ve onu tanımasında yardımcı olur. Aynı zamanda bu aşamada kekemelik hakkında yanlış bilinen bilgiler düzeltilir. Kısaca bu aşamaya kimlikleştirme de denebilir.
  1. Duyarsızlaştırma evresi olarak adlandırılan ikinci aşama, terapinin en önemli aşamasıdır. Burada Psikolog desteği ile BDT temelli çalışmalarda devreye girer. Van Riper Konseptine dayanılarak yapılan Duyarsızlaştırma evresi terapinin temelini oluşturur ve olmazsa olmazlarındandır. 

 

  1. İkinci aşamanın sonunda eğer duyarsızlaştırma aşaması başarılı bir şekilde tamamlanmışsa 3. Aşamaya olan modifikasyon (değiştirme) aşamasına geçilir ve danışana, eğer gerçekten ihtiyaç duyuyorsa, akıcılık teknikleri öğretilir. 

Bütün bu süreç kurum psikoloğu tarafından desteklenmektedir. Terapi konseptinin en önemli sac ayağını kognitif davranış terapileri temelli çalışmalar oluşturmaktadır. Eğitim gören her danışan bilişsel davranış terapisi eğitimide alır.

Terapiler sadece danışan değil yakın çevreside ciddi anlamda dahil edilir. 

Terapi süresi danışanların bireysel becerilerine ve ailenin terapiye verdiği desteğe bağlı olarak değişir. Ciddi kaçınma davranışları gösteren ve kekemeliği gizleyen, kekemelikten dolayı depresyona giren, aile içinde ve arkadaş çevresinde önemli sorunlar yaşayan danışanlarımızın terapileri yoğunlaştırılmış bir program uygulansa dahi planlanandan daha uzun sürebilir. Yukarıda belirtildiği gibi semptomlar ne kadar ağır olursa olsun terapi beklenenden çok daha kısa sürebilir.